17 Ocak 2009 Cumartesi

Temcit Pilavı

18/9/2008

Temcit Pilavı


Temcit pilavı pişirmek bir ramazan geleneği, evet bir ramazan adeti ama şu
anda terkedilmiş ,unutulmuş ,belkide bazı ailelerde sürüyor ama adı
bilinmiyor.
Osmanlı İstanbul'unda aynı konakta birkaç neslin birlikte yaşadığı,
dönemlerin ürünü. Bu pilav sahur da arasındaki zamanda pişirilir ve yenir.
Bu her gün yenilenen bir seramoni. Kalmış pilav ertesi gün sahura çıkarılmaz veya tembelliğe kaçılıp akşamdan pişirilerek sahurda şöyle bir ısıtılıp sofraya getirilmez.
Pilavın bir özelliği taze pişmesi, diğer özelliği ise bu işin evin veya
konağın en genç gelini tarafından yapılması gereği.
Büyükler bu işe karışmaz Eğer evin küçük gelini, evin en küçük oğlunun hanımı ise gelinceğiz ömür boyu veya bir sonraki nesilden yeni bir evlilik olupta yeni gelin gelenekadar bu pilavı pişirmekle görevli.
Ancak bayram gelipde aile büyükleri (genellikle dede-nine) bayram hediyelerini dağıtırken en küçük geline diğerlerinden farklı olarak temcidiye namı ıle ayrı bir hediye verirdi.
Bu ise çoğu zaman, bir bilezik bir yüzük veya bir iğne gibi bir kuyum eşyası olurdu.
Bu pilav ramazan ayı boyunca her sahurda piştiği için, bildik şeylerin sıkıcı bir şekilde tekrarlanarak gündeme getirilmesini ifade etmek üzere '' temcit pilavi gibi '' deyimi dilimize yerleşmiştir.
m.kırali


Hayatın içinden bir katkı
1- Ramazan gecelerinde gencler guzel sesleriyle minarelerden ilahiler okurlardi, ona temcid vermek denirdi. kendilerine semt sakinleri, ya da semtin varliklilari yiyecekler meyveler gonderirilerdi.

O gunlerden aklimda kalan bir ilahi:

Cennetin yollari yemyesil mersin,
Aciver Allahim kullarin girsin
Insafsiz kullarin insafa gelsin
Uyan uykusu cok gozlerim uyan
Uyan seherlerde kalk niyaz eyle.

2- Sahur Yemeginin bir adi da Temcid Yemegi olsa gerekti.
Yani iki tanim da dogru gibi gorunuyor.
Semra T

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder