Yer... Siyasal Bilgiler Fakültesi Ögrenci Dernegi Odası..
Tarih... Birinci Yurt Baskınından bir gün önce..
Saat..12'ye 5 kala..
Erikson telefon zırlıyor..
sohbet halindeki sarkık bıyıklı ögrencilerden
telefona yakın olanı ..
ahizeyi kaldırıyor..
alo diyor dinliyor sonra ahizeyi ..
yanındaki arkadaşına uzatarak
"Seni arıyorlar Oktay .."diyor..
--Alo..
Oktay etiman.. biz akademiden telefon ediyoruz
burada olaylar var hemen çık gel seni bekliyoruz..
- Sen kimsin kardeşim..
Ben akademiden.. a....
durum kötü oktay hemen çık gel.. ... de buluşalım..
- Kimsin sen kardeşim.. ne istiyorsun..neden beni aradın..
-Sen istersen çık istersen çıkma.. yarın gelip seni oradan alacagız..
- Beni almak için tankla topla gelmeniz gerekir..
Genç ögrenci telefonu kapatırken..
merakla kendisine bakan arkadaşına..
- Polismiş İlhami... çok garip... bana taktılar.. nedense..
Ertesi gün..
Yer..Mülkiye yurdunun girişinde
motorları çalışı vaziyette park etmiş..
agzına kadar mülkiyeli ögrenci tıkılmış..
kapalı polis aracı..
Tarih......Birinci yurt baskının yapıldıgı sabah..
Saat..12'ye (Mart'a )5 kala..
uzun saçlarından tutularak bohça gibi
atıldıgı
metal zeminden dogrulurken..
Kapalı polis aracının iki tarafındaki
oturmak için degil
yogurt kaseleri koymak için yapıldıgı besbebelli
daracık metal terekler
sanki
atlayışa giden
paraşüt timini
elamanları gibi
sıkışık tıkışık
seyrek sarkık bıyıklı
erkişi
mülkiye ögrencilerinin arasında
Kamil Dedenin sol yanında
Onu gördü..
ögrencilerin şaşkınlıgı ve isyankar davranışlarının aksine..
O
herzamanki gibi çok sakin bir şekilde oturuyordu
Polis kapalı aracına getirilirken..
polis telsizlerinden duydugu....
yüksek düzeyli oldugu belli olan bir
emniyet yetkilisinin
Sanki tüm ülkenin kurtuluşunun
bu genç ögrencinin tutuklanmasına baglıymış havasındaki
cıyak cıyak .
sesiyle.
"Oktay Etiman'ı bulun bana.."
"Oktay Etimanı bulun.."
anonsunu
hatırladı..
şimdi şurada
hiçbir panik endişe izi yaşımıyan sakin bir ifadeyle karşısında oturan
kıvırcık saçlı
Bu genç arkadaşımıydı..
koca türkiye cumhuriyetin emniyet güçlerinin tek hedefi
haline getirilen..?
Ne yapmıştıki..
Oktay Etiman..?..
Gün... Aynı gün..
Yer... 60 a yakın erkek mülkiye ögrencisinin (ayakta)dolduruldugu..
"Saray" dedikleri..
Emniyet binasının 7 katının umumi kenef kapısının önündeki 30 m2lik bir alan ..
Tarih 12'ye 5 kala..
Kurbanlık kınalı koç'un
sürüden koparıldıgı
gibi..
iki sivil
Oktay'ı arkadaşlarının arasından söküp alıp karanlıklara götürüyorlar..
o gece
"Saray" dedikleri
binanın karanlık köşelerindeki
ıslak zeminli
karanlık bir odasında..
bir tahta sandalye..
üç kapkara
bir bembeyaz gölge ..
voltaj degişikligi ile
sık sık zayıflayan
ışıklar
karanlış adamların
karanlık silüetlerini
karanlık ve korkunç gölgeler halinde duvarlara yansıtıyordu..
Gün..Ertesi gün..
Yer ..Saray dedikleri Emniyet binasının bilmem kaçıncı katındaki geniş bir oda..
Odanın ortasında kocaman bir masa..
Masanın ortasında bir isim levhası
Masanın koltogunda oturan kocamaan bir adam..
Kocamaan Masanın ve Kocamaan adamın
Sagında iki..
Solunda iki...
Olmak üzere..
Ayakta duran..
Gardrop kılıklı
Toplam... 4 kocamaan adam..
Saat..12'ye 5 kala..
Oktayı getiyorlar..
Tam masanın karşısında bırakıyorlar..
Kocamaan adam ..
Oktay'a gözlerine..gözlerini dikiyor..
Oktay... gözünü kaçırmıyor..
Oktay .. çifte su verilmiş sürmene bıçagı gibi..
Oktay .. Dimdik..
Kocaman Adam
Birdenbire..
ayaga kalkıp..
"Sizin o sol kollarınızı g...üze.. sokacagız..."
diye ciyak ciyak bagırmaya başlıyor..
Kocamaan adam küçülüyor..küçülüyor..
Bir ay sonra..
Yer... Ankarada en eski mabushanenin havalandırması..
Saat..12' ye 5 kala..
genç ögrenci çöktügü bir köşede..
tercüman gazetesini karıştıyor..
birden gazetenin baş sahifesinde
Devrimcilerin sol kollarını
"g...lerine sokacagız.." diyen
adamın.. kocamaan bir resmini görüyor..
Ve resmin altındaki
yazıyı hayretle okuyor..
İçişleri Bakanı.. Haldun Menteşeogllu..
Yer Mülkiyeliler Birligi çayhanesi..
Gün bir hafta önce..
saat ..12'yi çoktaan geçmiş..
Sigarasını kül tablasına bastırırken
yorgun bir sesle..
"Adamı ben bir polis sanıyordum..
Adam içişleri Bakanı imiş..
"Devlet adamı" olarak.
Kamuoyuna tanıtılan insanların seviyesizligini orada ögrendim..
Ve
Bizim,
Devleti ciddiye aldıgımızdan
daha fazla..
onlar bizi ciddiye aldılar..Mekan.."
"Evet..
Haklısın..Oktay..
Sanıyorum..
12 Marta giden yolun ilk taşlarının döşenmesinde
Bu seviyesiz görevlilerin
Seviyesizliklerinin
Paranoyalarının
ve
Korkularından kaynaklanan vicdansızlıklarınında
Rolü büyük olmuştur..
Ankara..12.3.2011..Mekan.