Denizlinin Adım Adım Yolları, Hareketli bir Denizli türküsü ,çalışı ve söylenişi mahalli tarzda...Ege ve Marmarada ikamet etmiş olanlar bu ritmi hemen tanır. Yöresel düğünlerde kadın ve erkeklerin türkü söylerken tutturduğu bu ritmi, çocukluğumdan beri tanırım. Dinleye dinleye hafızama kazınmış. Bahsettiğim düğünlerde kadın ve erkekler ayrı ayrı yerlerde toplanır, ayrı çalar ,ayrı söylerlerdi. Verilen yemekler bile farklı olurdu. Yemeğin iyisi erkekler tarafında olduğu için o tarafa gider, sofraya kurulurduk. ( Ülkemizde kadın olmak zor arkadaşlar) Eğlence ise kadınlar tarafında daha yoğun hissedilirdi. Çocuk olunca oradan buraya, buradan oraya geçme hakkın var. Bundan istifade ile birbirine yanık delikanlı ve genc kızlar arasında, manalı laflar ve küçük kağıtlara yazılmış maniler bile getirilip götürülürdü Ayrı çalınır ayrı söylenirdi dedim ama çalınma işi erkek tarafı için geçerliydi ,kadınlar tarafında tek çalgı vardı, oda halk arasında dümbelek olarak anılan, şimdilerde ise ritim saz denilen aletti... Sebebi ise basit, kadınlar arasında saz, çümbüş ve gırnata gibi müzik aletlerini çalan yok. Hanımlara,kız çocuklarına bunları öğretmek düşünülemez bile. Düğünde ise, aralarına erkek çalgıcı girmesine müsaade edilemeyeceğinden kadınlar tarafı Kütahya işi, topraktan yapılma, üzeri çiçek motifleriyle süslenip sırlanmış dümbelek ile yetinir ve herşey nefes ,ses kuvvetine kaldığı için çok güçlü bir koro halinde ve ritim çok iyi tutturarak türkü söylerlenirdi. . Saatler ilerledikce erkekler sarhoş olup sağa sola devrilirken, güçlü kadın korosunun türküleri gecenin sesizliğinde bütün mahalleyi,hatta yakın mahalleleri bile sarardı. Bütün bunları nerde mi yaşadım, söyleyeyim; Bursa ile Eskişehir arasına sıkışmış olan Osmanlının kuruluş yeri Bilecik'de. O zamanlar 4000 nufuslu küçük bir İl merkezi. Halen de küçük. Sözü getireceğim yer şu; türkülerin otantik yapısın ve sözlerini öğrenmek isterseniz, mutlaka o bölgenin kadınlarına başvurmak ve türküyü onlardan dinlemek gerekir. Bukadar sözü bunun içinmi ettin derseniz haklısınız. Baştan söyle kestir at.. Ne yapalım gecenin biyarısı, laf döne dolaşa uzaya uzaya buraya kadar geldi, benimde sözüm bitti. Bu işler Mekan'ın işleri birden hatıralar canlandıda duygusallıktan yazıverdik işte.. Hoşcakalın, sabırla buraya kadar okuduysanız size teşekkür ediyorum. Diğerlerine birşey yok... Türküyü dinleyip Servet Taşdelen'i ve bir başka Denizliliyi hatırlasınlar yeter. Selam ve sevgiler... Mustafa Kırali Türküyü Dinlemek İçin: http://www.imeem.com/people/htNjerK/music/a6VSDUyH/3denizlinin-adim-adim-yollari-mehmet-topcu-mp3/ Hocam pek güzel anlatmışın.. Film gibi gözümün önünden geçti ..herşey.. Hatta koyu toprak renkli kenarı işlemeli dümbeleklerin. .tok sesli ritmi eşliginde... Mahçup bir eda... Bir vekarla... Oynayan kadınlarımızın.. hali geldi gözümün önüne ... Senin bu yazıyı okuyunca.. Bilirsin.. Anadoluda.. kasabalarda. . kadınlarımız oynarken.. kollarını omuz hizasından yukarı pek kaldırmazlar. . Koltuk altlarını göstermezler. .. Ayıptır.. saygısızlık olur.. karşısındaki insanlara (şimdi tv.lerde... koltukaltı haritasını elaleme göstermek için habire... Tavandan ampül söküyormüş gibi kollarını sürekli yukarda tutup.. Halk oyunu oynadıgını zanneden cıbıl hanım kızlarımızı anımsayınca.. ...!) Kollar kaldırılmadan dirsekten hafif kırık bir şekilde oynanır.. hatıladın degil mi? "türkülerin otantik yapısını ve sözlerini ögrenmek isterseniz.. mutlaka o yörenin kadınlarına başvurnak.. ve türküyü onlardan dinlemek gerekir.." Eveet...! Hep gözümüzün önünde olan... Ama belkide sırf kadına olan bakış açımız nedeniyle.. Farkedemedigimiz. .. Bu tesbitine tereddütsüz katılıyorum Üstad.. "Türküyü dinleyenler. .. Servet yada bir başka Denizli'liyi hatırlasınlar. .Yeter.." Türküyü dinlerken... "Denizli" lafı ile..hakikaten ilk hatırladıgım.. sevgili Servet oldu.. Ayrıca.. yaz ve türkü bana başka güzel şeyleride hatırlattı.. Senin..resmi makamında yaptıgımız uzun dost sohbetleri.. . istedigim marka kahve bulunmadıgı için ortalıgı ayaga kaldırdıgımda.. benim için aldırdıgın.. benim istedim marka neskayfe muhabbeti.. "Nestle.. olacak.. Golt Bülent.. olacak.. taze soguk süt olacak.." bogazda kır kahvesindeki saatlerce süren.. sohbetlerimiz. İşte böyle.. Reis.. "Birden hatıralar canlandı da Duygusallıktan yazıverdik... .İşte.." Tekrar çok teşekkürler.. İstifade ettik.. Keyif aldık.. Öykülü müzik muhabbetlerinin devamı dilegiyle.. Hoşcakal Dostum.. Mekan | ||
1 Mart 2009 Pazar
Türküler Ve Kadınlarımız -1
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder