Şükür, şimdi de hepten gözümü yumup başımı çevirmiyorum ama anlatacaklarım, aşkî
durumlara biraz daha mütemayil olduğum gençlik yani 8-10 yıl öncelerine ait.
Kesinlikle aynen vaki. Belki az biraz süslenmiştir; ki bunu da inkâr eden
yok.
*
Sıcak bir yaz günü, minibüsümüz ayakta dikilecek yolcuları
da aldıktan sonra yola koyuldu.
Yeniyetme muavin 'paralar' diye seslenince, yolcular
inecekleri yeri söyleyip ödeme yapıyorlar. Ücretler ödenirken,
-Şşşşşt, şurdan bir Topkapı alsana...
-İki Çobançeşme alsana.......
-Hey ufaklık, İncirli kaç para?
-Baksana! Üç Şirinevler al şurdan...' denilerek hitap edilen
muavine birinin,
-Muavin bey, iki Merter alır mısınız?' dediğini
duyduk.
Muhtemelen annesi olan bir kadınla beraber önümdeki koltukta
oturmakta olan, en fazla en fazla 'muavin bey' ile yaşıt, cici mi cici bir genç
kız adayı, hepimizinkinden farklı, kulağa hoş gelen âhenkli bir sesle söylemişti
'Muavin bey, iki Merter alır mısınız?' diye. Hadi bakalım şimdi de para üstünü
aldıktan sonra,
-Teşekkür ederim' demez mi?
De varın kendinizi o yeniyetme oğlanın yerine koyun.
(Elinizde ise gerçekten koyun ve lütfen hayata ordan devam edin. Söylemeye gerek
yok, hanımlar da....)
Oğlan, her baktığında güzel bir yüz görmekten
memnun; kızımız, göya dışarıya bakıyormuş gibi ama.... hissediyor dönüp dönüp
kendine bakan gözleri.
*
(...)
Muavine kalsa, Topkapı'ya Edirne üzerinden gidilsin
ister!
Ama işte Merter'e geldik bile.
Kızımız -muhtemelen annesi olan kadınla- inme hazırlığında.
Muavin gözlerini artık hiç ayırmıyor kızımızdan. Şoföre,
-Merter'de inecek var' diyor, muhtemelen içi kan
ağlayarak.
Ve Allah sizi inandırsın, minibüs durunca muavin ayaktaki
tüm yolcuları indirdi, genç kız ve yanındaki kadın, kimseye değmek zorunda
kalmasın diye...
Kız oğlana şöyle bir baktı...
*
(Gültekin Emre ''Bir kadın kendini bırakarak geçti gitti
yanımdan'' diye yazmıştı.)
Emin ERDEM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder