14 Mart 2011 Pazartesi

HATIRALAR -12 MART'a HAZIRLIK / BİRİNCİ YURT BASKINI / EMNİYETİN 7 KATI / ve SN. BAKAN

Yer... Siyasal Bilgiler Fakültesi Ögrenci  Dernegi Odası..
Tarih... Birinci Yurt Baskınından bir gün önce..
Saat..12'ye 5 kala..  
 
 
Erikson telefon zırlıyor..
sohbet halindeki sarkık bıyıklı ögrencilerden
telefona  yakın olanı ..
ahizeyi kaldırıyor..
alo diyor dinliyor sonra ahizeyi ..
yanındaki arkadaşına uzatarak
 
"Seni arıyorlar Oktay .."diyor.. 
--Alo..
Oktay etiman.. biz akademiden telefon ediyoruz
burada olaylar var hemen çık gel seni bekliyoruz..
-  Sen kimsin kardeşim..
Ben akademiden.. a....
durum kötü oktay hemen çık gel..  ... de buluşalım..
- Kimsin sen kardeşim.. ne istiyorsun..neden beni aradın..
-Sen istersen çık istersen çıkma.. yarın gelip seni oradan alacagız..
- Beni almak için tankla topla gelmeniz gerekir..

 
Genç ögrenci telefonu kapatırken..
merakla kendisine bakan arkadaşına..
- Polismiş İlhami... çok garip... bana taktılar.. nedense..
 
 
Ertesi gün.. 
 
 
Yer..Mülkiye yurdunun girişinde
motorları çalışı vaziyette park etmiş..
agzına kadar mülkiyeli ögrenci tıkılmış..
kapalı polis aracı..
 
Tarih......Birinci yurt baskının yapıldıgı sabah.. 
 Saat..12'ye (Mart'a )5 kala..
 
 
uzun saçlarından tutularak bohça gibi
atıldıgı
metal zeminden dogrulurken..
Kapalı polis aracının iki tarafındaki
oturmak için degil
yogurt kaseleri koymak için yapıldıgı besbebelli
daracık metal terekler
sanki
atlayışa giden
paraşüt timini
elamanları gibi
sıkışık tıkışık
seyrek sarkık bıyıklı
erkişi
mülkiye ögrencilerinin arasında 
Kamil Dedenin sol yanında
Onu gördü..
ögrencilerin şaşkınlıgı ve isyankar davranışlarının aksine..
O
herzamanki gibi çok sakin bir şekilde oturuyordu
 
Polis kapalı aracına  getirilirken..
polis telsizlerinden duydugu....
yüksek düzeyli oldugu belli olan bir
emniyet yetkilisinin
Sanki tüm ülkenin kurtuluşunun
bu genç ögrencinin tutuklanmasına baglıymış havasındaki
cıyak cıyak . 
sesiyle.
 
"Oktay Etiman'ı bulun bana.." 
 "Oktay Etimanı  bulun.."
anonsunu
hatırladı..
şimdi şurada
hiçbir panik endişe izi yaşımıyan sakin bir ifadeyle karşısında oturan
kıvırcık saçlı
Bu genç arkadaşımıydı..
koca türkiye cumhuriyetin emniyet güçlerinin tek hedefi
haline getirilen..?
 
Ne yapmıştıki..
Oktay Etiman..?..
 
 
 
Gün... Aynı gün..
 Yer... 60 a yakın  erkek mülkiye ögrencisinin  (ayakta)dolduruldugu.. 
"Saray" dedikleri..
Emniyet binasının 7 katının  umumi kenef kapısının önündeki  30 m2lik bir alan ..
Tarih 12'ye 5 kala..
 
Kurbanlık kınalı koç'un
sürüden koparıldıgı
gibi..
iki  sivil
Oktay'ı arkadaşlarının arasından söküp alıp karanlıklara götürüyorlar..
 
o gece
"Saray" dedikleri 
binanın  karanlık köşelerindeki
ıslak zeminli
karanlık bir odasında..
 
bir tahta sandalye..
üç kapkara
bir bembeyaz  gölge ..
 
voltaj degişikligi ile
sık sık zayıflayan
ışıklar
karanlış adamların
karanlık silüetlerini
karanlık ve korkunç gölgeler halinde duvarlara yansıtıyordu..
 
Gün..Ertesi gün..
Yer ..Saray dedikleri Emniyet binasının bilmem kaçıncı katındaki geniş bir oda..
        Odanın ortasında kocaman bir masa..
        Masanın ortasında bir isim levhası  
        Masanın koltogunda oturan kocamaan bir adam..
        Kocamaan Masanın ve Kocamaan adamın
        Sagında iki..
        Solunda iki...
        Olmak üzere..
        Ayakta duran..
        Gardrop kılıklı
        Toplam... 4 kocamaan adam..
 Saat..12'ye 5 kala..
 
 
Oktayı getiyorlar..
Tam masanın karşısında bırakıyorlar..
 
Kocamaan adam ..
Oktay'a gözlerine..gözlerini dikiyor..
 
Oktay... gözünü kaçırmıyor..
Oktay .. çifte su verilmiş sürmene bıçagı gibi..
Oktay .. Dimdik..  
 
Kocaman Adam
Birdenbire..
ayaga kalkıp..
 
"Sizin o sol kollarınızı g...üze.. sokacagız..."
 
diye ciyak ciyak bagırmaya başlıyor..
Kocamaan adam  küçülüyor..küçülüyor..
 
 
Bir ay sonra..
Yer...  Ankarada en eski mabushanenin havalandırması.. 
Saat..12' ye 5 kala..
 
 
genç ögrenci   çöktügü bir köşede..
tercüman gazetesini karıştıyor..
birden gazetenin baş sahifesinde
 
Devrimcilerin sol kollarını
"g...lerine sokacagız.." diyen
adamın.. kocamaan bir resmini görüyor..
 
Ve resmin altındaki
yazıyı hayretle okuyor..
 
İçişleri Bakanı.. Haldun Menteşeogllu..
 
Yer Mülkiyeliler Birligi çayhanesi..
Gün bir hafta önce..
saat ..12'yi çoktaan geçmiş..
 
 
Sigarasını kül tablasına bastırırken 
yorgun bir sesle..
 
"Adamı ben bir polis sanıyordum..
  Adam içişleri Bakanı imiş..
 "Devlet adamı"  olarak.
 Kamuoyuna tanıtılan insanların seviyesizligini orada ögrendim..
 
Ve
Bizim,  
Devleti ciddiye aldıgımızdan
daha fazla..
onlar bizi ciddiye aldılar..Mekan.."
 
"Evet..
 Haklısın..Oktay..
 Sanıyorum..
 12 Marta giden  yolun ilk taşlarının döşenmesinde
  Bu seviyesiz görevlilerin
  Seviyesizliklerinin
  Paranoyalarının
  ve 
  Korkularından  kaynaklanan vicdansızlıklarınında
  Rolü büyük olmuştur..
 
Ankara..12.3.2011..Mekan.
 
 

 
 
 
 
 
 
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder