4 Aralık 2008 Perşembe

Mülkiye//Siyasal Bilgiler Fakültesi 149 Yaşında


Türkiye’nin sosyal bilimler alanında en köklü yüksek öğretim kurumu olan Mülkiye-Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, kuruluşunun 149’ncu yılını 4 Aralık 2008 tarihinde düzenlediği bir törenle kutladı.
Dilruba Amanullaeva yönetimindeki Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Korosu’nun bir konser verdiği törende, mezuniyetlerinin 50’nci yılını kutlayan Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunlarına birer plaket sunuldu. Mülkiyeliler Birliği Vakfı “Mülkiye Ödülü” ise Prof. Dr. Korkut Boratav’a verildi.
“55 Öğrenci Yurt Dışında Eğitim Görüyor”
Törende bir konuşma yapan Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Göle, Fakültede son bir yılda yaşanan gelişmeleri ve gelişen yurtdışı eğitim olanaklarını anlattı. Prof. Dr. Göle, Fakültede eğitim gören yaklaşık 2000 öğrencinin 242’sinin yabancı uyruklu olduğunu belirterek, “Bu öğrenciler, dünyanın 49 değişik ülkesinden gelerek Fakültemize öğrenci olmuşlardır. Bu 242 öğrencinin Fakültemizden başarılı bir şekilde mezun olduktan sonra, iyi birer Mülkiyeli olarak, ülkelerinde en üst görevlere geleceklerine yürekten inanıyorum” dedi. Prof. Dr. Göle, Üniversitemizin Avrupa Üniversiteler Birliği’ne ve Erasmus programlarına üye olması ile başarılı öğrencilerimizin yurtdışında AB’ye dahil ülkelerde bir ya da iki yarıyıl eğitim görebilmelerinin ve bu ülkelerin üniversitelerinde alacakları dersler ile başarı notlarının Üniversitemizde de geçerli olması olanağının yaratıldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu durum, hiç şüphesiz öğrencilerimizin çok iyi yetişmeleri için fevkalade önemli bir fırsat olmuştur. Nitekim sadece bu eğitim ve öğretim yılında 55 öğrencimiz, Avrupa’nın önemli üniversitelerine eğitimleri için gitmişlerdir.”
“Türkiye’nin Her Dönüm Noktasında Mülkiyeliler Var”
Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Ali Çolak ise Mülkiye’nin, Türkiye’nin siyasal ve sosyal yaşamında çok önemli işler yaptığını, Türkiye’nin son 149 yılının her dönüm noktasında Mülkiyelilerin görülebileceğini söyledi. Mülkiyelilerin Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda yer aldığını, Cumhuriyet Devrimlerinin kökleşmesinde görev aldıklarını, toplumun aydınlanma ve çağdaşlaşma sürecine bilimsel destek sağladıklarını kaydetti.
"Üniversiteler, Mezunlarının Saygınlıkları Kadar Büyüktür"
Rektörümüz Prof. Dr. Cemal Taluğ da yaptığı konuşmada, batıdaki üniversitelerin büyüklüklerinin, mezunlarının toplumdaki saygınlıkları ile eşdeğer olduğunu, Mülkiye mezunlarının da toplumda çok önemli yer edindiklerini söyledi. Mülkiye’nin tarihinin, aynı zamanda Türkiye’nin tarihi olduğunu belirten Prof. Dr. Taluğ, Türkiye’nin ilk talebe cemiyetinin de burada kurulduğunu, zaten başka yerde kurulsaydı haksızlık olacağını kaydetti.
“150. Yılın İnek Bayramını Birlikte Kutlayalım”
Türkiye’de 20. yüzyılın en büyük toplumsal projesi olan Cumhuriyetin hızla hayata geçirilirken Mülkiye’nin de bu projeye destek olması için İstanbul’dan Ankara’ya taşındığını vurgulayan Prof. Dr. Taluğ, "Gelecek yıl, 150. kuruluş yılındaki İnek Bayramı’nın Cebeci sokaklarındaki yürüyüşüne ben de katılayım ve halkla buluşalım" dedi.
Türkiye’de gençlik hareketlerinin mutlaka Mülkiye’den etkilendiğini de anlatan Prof. Dr. Taluğ, "68 ve 78 kuşakları Mülkiye’den etkilenmiştir. Bizim kuşağın hayatının şekillenmesinde Mülkiyeli hocaların çok önemli yeri vardır. O hocalar anılarıyla bize ışık tutuyorlar, Mülkiyeyi büyütüyorlar" diye konuştu. Mülkiyelilerin cesur, gözüpek, korkusuz ve biraz da dik başlı ve mağrur olduklarını da dile getiren Prof. Dr. Taluğ, Mülkiye Marşı’nın çağrışımlarını da şöyle anlattı:
"Mülkiye Marşı, Mülkiye’nin Türkiye’yle kurduğu derin hislerin marşıdır. O marş Türkiye sevdasının marşıdır. Hepimizin marşıdır."
"Fakülteleri tek bir kalıba sokmaya gerek yok"
Rektör Prof. Dr. Taluğ, Ankara Üniversitesi’nin gücünün, fakültelerinin tarihleri ve geleneklerinden geldiğini, onların korunması ve güçlendirilmesinin, Rektörlük görevinin en önde gelen görevi olduğunu kaydetti. "Ankara Üniversitesi, bu fakülteleri olduğu için güçlüdür. Bu fakülteleri hiçbir zaman tek bir kalıba sokmaya gerek yoktur" dedi.

Törende, eski mezunlar adına da 1938 yılı mezunu Prof. Dr. Cahit Kayra bir konuşma yaptı.
Öğrencilik yılları ile bugünü karşılaştıran Prof. Dr. Kayra, İkinci Dünya Savaşı’nın arefesine rastlayan o günlerde de günümüzdeki gibi ekonomik bir krizin yaşandığını ama mutlu olduklarını dile getirerek, "Atatürk ve İnönü hayattaydı ve bizim haklı beklentilerimiz vardı. 1938’de mezun olduk, yıllar geçti, parametreler değişti. Mülkiye’de, bizim zamanımıza göre güçlü bir eğitim kadrosu oluştu. Bu kadro, genç öğrenciler için büyük bir avantajdır" dedi. Cumhuriyeti kuranların, altın bir dönem bıraktığını ama geçen zaman içinde gericilerin, Cumhuriyeti yıpratmak için çalıştıklarını dile getiren Prof. Dr. Kayra, buna dur demek için aydınların da mücadele ettiğini söyledi.
“88 Kişilik Sınıfımızda Bir Tek Kız Vardı”
Fakültenin o zamanki sosyal yapısının da günümüzden çok farklı olduğunu anlatan Prof. Dr. Kayra, kendi öğrencilikleri döneminde 88 kişilik sınıflarında sadece Melahat adlı bir kız öğrencinin bulunduğunu kaydederek, "Şimdi eşitlik var. Yarı yarıya kız ve erkek. Bu çok önemli bir değişiklik" dedi.
Gericilikle mücadelede genç Mülkiyelilere düşen önemli görevler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kayra, "Karşınıza sorunlar çıkacak. Mülkiyelilik ruhuyla bunlarla mücadele edeceğinize kuşkum yok. Buraya geldikten sonra gördüm ki ben size değil siz bana mesaj veriyorsunuz. Yaşam çok güzel bir şey. Bunu bir tarafa yazın" dedi. Türk toplumunun öteki Müslüman memleketlerden farklı bir yerde olduğunu, Atatürk’ün, bunu sağlamak için önemli devrimler yaptığını belirten Prof. Dr. Kayra, laikliği ve eğitim devrimini getirdiğini, bütün bunların altında da bir felsefenin yattığını söyledi.
“M. Kemal 'Yaşayacaksın’ diyor”
Osmanlı’nın felsefesinin yaşamdan vazgeçmek üzerine olduğunu, gülmenin, eğlenmenin olmadığını belirten Prof. Dr. Kayra, "M. Kemal’in getirdiği devrimlerin altında ise ‘yaşayacaksın’ felsefesi var. Yaşamak olağanüstüdür. Onu yaşamak insanlığın borcudur. M. Kemal ‘yaşayacaksın’ diyor" dedi.

Kaynak: ünihaber/ Ankara Üniversitesi Haber Bülteni, 01-15 Aralık 2008 Sayı 116

1 yorum:

  1. Bu gün eğitim formasyonuyla öncü olan bir kurumdan çok " Pazarlama fakültesi" konumunda görünüyor.

    YanıtlaSil