30 Mart 2012 Cuma

BİLİNMEZE YOLCULUKLAR- YENİ DİZİ

Valide Sultan,
Tek hakimi olduğunu zannettiği,Harem'e,
Bulunduğu mermer sütunlu balkondan,
Kibir ile baktı.
Aşağı salonda,
onlarca,alımlı Cariye,
Salınarak dolaşırken,
" O ",
O ,gece,
Aslanı'nın koynuna,
Kimin gireceğine karar verecekti.
 
Hürrem,
Hışımla ,ve kadife kaftanını savurarak odasına girdi..
Ötedenberi,
Mahidevran'ın arkasında,
İkinci olmayı hiç hazmedememişti.
Padişah'a verdiği dört Şehzadeye rağmen,
Mahidevranın oğlu,Mustafanın,
Tahtın bir numaralı varisi olmasını da kabullenemiyordu.
 
O esnada,
Mahidevran,
Sadrazam, İbrahim Paşa'ya,
Hürreme karşı kullanacakları, bir açık bulmaları gerektiğini anlatıyordu ama,
Sadrazamın aklı,
Akşamleyin,
Nigar Kalfa ile geçirecekleri gecede idi.
 
Yetişkin Mustafa,
Gözde cariyesinin koynunda,
Padşahlık rüyaları ile yatarken,
Hasodabaşı Malkaçoğlu Bali Bey,
Mustafa için hazırlanan gelin adayı,
"Aybüke" yi,
Nasıl bükeceğini düşlemekte idi..
 
Cihan Padişahı,
Muhteşem Süleyman,
Sarayında bu entrikalar dönerken,
Yere serdiği Ceylan derisi haritada,
Elinde sopası,
Sefer düzenleyeceği yeni ülkeleri işaretliyor
Hürreme olan tutkusundan,
Gözü,başkasını görmüyordu.
 
Ama,
Kader ağlarını örüyordu
Tarhin sayfalarında kalan bu görüntüler süre gelirken.
İlahi adalet,
İnsanoğlunun hırsı,iktidar savaşı ve aklının dışında,
Bambaşka bir yolda ilerliyordu.
 
Mustafa,
Babasının emri ile,
Ve Tam'da ,İran seferi dönüşü ,Babasını kutlamaya gittiği çadırda,
Cellatların boynuna geçirdiği yağlı ilmek ile boğulurken.
Boğuluşunu perde gerisinden seyreden babasından hala medet umarak,
" Baba " diye feryat ederek can verdi.
 
Aynı sahneye şahit olan,
Hürremin küçük oğlu hasta Cihangir,
Gördüğü bu acıya fazla dayanamayıp 20 gün sonra öldü..
 
Hürremin büyük oğlu,
Ve Süleymanın kıymetlisi,
ve tahtın en büyük varisi Mehmet'te,
Genç yaşında,
Bulunduğu sancakta
Hiç beklenmedik şekilde
Çiçek hastalığından ölünce,
Taht,
Hürremim iki oğlu
Beyazıt ve Selime kaldı.
 
Saraydaki kadınlar boş durmuyor,
Yeniçeri ocağı kaynıyor.
Tekke ve cemaatler ayaklanıyor,
ve bütün bunlar olurken,
Pargalı İbrahim,
Bir iftar yemeği sonrası,
Yağlı ilmek ile İktidara veda ediyordu.
 
Süleyman, kendisne yeni bir damat ve Sadrazam bulmakta gecikmedi
O sıralar 17 yaşına gelmiş kızını,
Diyarbakır Beylerbeyi Rüstem Paşa ile evlendirdi.
Ve Rüstem Paşa ,
Padişahın kızı Mihrimah Sultan ile beraber,
Sadrazamlık Mühürünü de aldı.
 
Bu sırada,
Beyazıt ile Selim,
Daha babaları sağ iken,
Taht kavgasına tutuştular.
Askerin sevdiği Beyazıt,
Askerin sevmediği ve O zamana kadar,
Huyundan suyundan,
ve etliye sütlüye pek  karışmadığından,
Kimselerin Padişah olacağına inanmadığı,
Selim' e yenildi.
 
Belkide bu yenilgide Süleymanın da rolü vardı.
Çünki Beyazıt galip gelseydi,
kendisi için de tehlike olacaktı.
Sonuçta İrana kaçan beyazıt,
Dört oğlu ile boğduruldu..
 
 
Güç ve iktidar kavgası yapan,
Sarayın iki Şehzade anası,
Hürrem ile Mahidevran,
Oğullarının iktidarını göremedi,
Mustafanın öldürülmesinden sonra Bursaya sürgüne gönderilen Mahidevran dan sonra,
Hürrem,
Süleyman'dan önce ölünce,
ortalık duruldu.
Ancak Sarayda, Kadın Saltanatı  bitmedi.
 
Hürremin kızı Mihrimah,
Tüm bu entrikalara karşı,
Sadrazam kocası ile Mutlu ve güçlü bir hayat yaşadı.
Annesi Hürremden 20 yıl,
Babası Süleymandan 12 yıl,
Kardeşi Padişah Selimden 4 yıl daha fazla yaşadı
Yeğeni Murat Padişah olduğunda,
Haremde Rus kadın hakimiyetide sona ermişti.
Çünki Murat ile beraber,
Sarayda İtalyan sultanlar devri başlamıştı.
 
Yinede Mihrimah,
İyi eğitimi,Dürüstlüğü,yardım severliği ile
Hürreme rağmen,
Osmanlı tarihinde düzgün bir isim bırakmıştı
Güneş ve Ay manasına gelen ismi için,
Mimar Sinan'a yaptırdığı iki cami
Bugün İstanbulda,
Üsküdar ve Edirnekapıdadır.
Rivayet odur ki,
Hersene 21 mart'ta,
Üsküdar Mihrimah sultan camisinin iki minaresi arasından ay doğarken,
Edirnekapı Mihrimah sultan camisinin iki minaersi arasından Güneş batmaktadır.
ve Sadece Mihrimah,
Bugün Süleymaniye camisi avlusunda,
Babası ile yanyana yatmaktadır.
 
Anasının yıllarca mücadele ettiği ,Mahidevran'a
Hürremin oğlu Sarı Selim sahip çıkıp,maaş bağlattı.
Ağabeyi Mustafaya Sarı Selim Türbe yaptırdı
ve Sarı Selim,
Osmanlı Sarayında yıllarca süren bu iktidar kavgasına rağmen
Sadece 8 yıl Hükümranlık sürebildi.
 
Evet,
Birileri çıkmış demiştirki;
"Tarih,İbret alınacak sayfalar ile doludur.
ve tekerrürden ibarettir"
Yinede birisi çıkmış demiştir ki,
" Tarihten ibret alınsaydı eğer,
tekerrür edermiydi hiç"
 
 
Selam ve sevgilerimle
 
Saner Tuncer Gürdil.
Aşkabat 30 Mart 2012
Yani bu olaylardan tam 500 sene sonra....
 

4 Mart 2012 Pazar

HAZARLAR (YAHUDİ TÜRK İMPARATORLUGU) - 2

Sevgili Celal..
 
Pandoranın kutusu 1700 yıldan beri kapalı tutuluyor..
kimse açmaya cesaret edemiyor..
 
Sevgili Celal ..
son 250 yıldır
Bildiğin gibi tarihi yazanlar Avrupalılar..
avrupalılar..
eger
"Bizans İmparatoru İstanbulda.. Fatihin  ordusuna  karşı elinde kılıç 
Aslanlar gibi savaşırken şehit olmuştur .."
derlerse..
bu tarihi kroniktir....
sen çıkıp belgelere ve bilgilere dayanarak..
hayır..
Bizans imparatoru..
hazinesini yanına alıp
arka kapdan sıvışırken..
tebası müttefiki Cenevizli çapulcular tarafından öldürülmüş yanında götürmek istediği
hazineside bunlar tarafından yagmalanmıştır ..
diye itiraz etsen
kabül görmez..
 
Avrupa Kroniklerinde (Genel Kabül görmüş Tarih kayıtlarında ..)
sadece
35 yıl Avrupanın hakimi olan
Atilla'dan bahsedilir..
 
(Onunda türk olduğunu söylemekten bucak bucak kaçınılır..
Atila'dan da sanki.. büyük bir devlet adamı değil de..
uzaydan gelmiş bu dünyaya ait olmayan kökü bulunmayan bir terminatör..
Sanki din düşmanı Golyat gibi bahsedilir..)
 
ama
350'den 900 yıllarına kadar hüküm sürmüş
avrupa siyasını yönlendirmiş..
dünya cografyasının çizilmesinde hem güçlü diplomasisi ile hemde
askeri gücü  çok etkili olmuş   
tarihin ilk yerleşik
Türk İmparatorluğu olan
Hazar İmparatorluğundan hiç bahsedilmez..
 
Bu konuda
Dünyada en bilgili  (Dini hiç farketmez) olanları bile..
Bu Hazar konusu açıldığında
sanki hayallerden efsanelerden bahsediliyormuş havasında..
konuyu  hemen geçiştirirler..
 
Bunun ..
gerek ortaçag avrupasında egemen papazların din'e dayalı 
siyasi ekonomik çıkarları
gerekse
17 yy.dan sonraki Avrupa orjinli ..
tutucu ırkçı
kapitalist egemenlerinin kaynak ve emek sömürüsüne dayalı   
siyasi ekonomik çıkarları
ekseninde ..
iki noktada ezberlerini bozduğu ..
halkları uyutmak için kullandıkları
gerekçeleri bir anda yerle yeksan ettiği..
yani işlerine lmediği için
kabül etmezler..
 
Birincisi..Eger Hazarlar Kroniklere
bir büyük imparatorluk olarak geçerse..
onların yahudi (dininden) olduğu ortaya çıkacak
bu kez yahudilerin..
(senin dediğin gibi..)
12 kabileden kan sıhriyeti yoluyla türediğine  ilişkin..
iki kutsal kitabıda tartışmaya açılacak..
 
 
İkincisi (bana göre en önemlisi..ise..
Avupada
Hazarlar kabül edildiği anda 
bunun.. 
bizzat kendi ölçüleri olan 
ve sadece avrupada uygulanan ..
vatanlar milletler devletlerin ırklara göre belirlendiğine ilişkin
kriterleri çerçevesinde..
Avrupada kalıcı etkili bir türk varlığınında kabülü anlamına gelecek..
 
bu durumda..
yıllardır Avrupa kamuoyuna yutturmaya çalıştıkları
"Türk eşittir müslüman.."
dogması
dolayısıyla
 
Türklerin Avrupada
sadece Müslüman osmanlılar olmadığı..
Finlandiyadan Macar ovalarına..
Alfröd ovasından urallara kadar  Romanya bulgaristan dahil 
Tüm  Bozkırın Karadenizin aslında tüm bozkırlarını
Aslında bu  türk adı verilen ulusun  türk adı verdikleri kültürün toprakları, vatanı
olduğu ortaya çıkacak..
son 400 yıldan beri
sürğün parçalama yıkma zorla din değiştirme topluca yoketme
ruslaştırma çinlileştirme hristiyanlaştırma 
türk toprakları içinde içinde
kadavra kültürler ırklar arayarak
ilkel aidiyetler grupçuklar yaratarak buradaki insanlara sanki.. türkler tarafından yokedilmiş 
 müthiş bir ırkın çocuklarıymış gibi muamele çekip..
bölüp parçalama  yoluyla
 
sürdükleri büyük işgal ..
büyük sömürüleri ortaya çıkacak..
 
özellikle..
1900 yılından sonra
Avrupada türeyen
ırk eksenli almanya ingiltere fransa cografyası merkezli
tarih anlayışının savunuculuğuna soyunmuş
ülesinin emperyal amaçlarına  hizmette kusur etmeyen.
yeni yuripın tarihçilerinin tarihi saptırmak konusunda kendilerine göre
haklı bir hedefide var..
 
Allah mahfaza..
tüm avrupanın nerdeyse yarısı eden nüfusa sahip yarısına yakın toprsaklara sahip
olan Bu türkler..
birde aniden bir alman birliği gibi bir birlik kurmaya kalkarlarsa
Baltık sahillerinden kamçatkaya kadar topraklar turan dedikleri emelleri gerçekleşirse..
bir ulus bilinciyle toplaşırlarsa..
 
(enteresan olanı şu anda..
Macaristanın öncülüğünde.
Finlandiyada Ukraynada özellikle
devlet başkanlarının açtıgı Touran Şenlikleri düzenleniyor..
macar semalarında türklerin pagan döneminden kalma tüm sancakları dalgalandırılıyor.
açın interneti.. 2010 macaristan turan kurultayı girin bakın isterseniz)
 
yaşayan kültürleri gereği bagımsızlık gibi ezberlerini bozan
büyük bir siyasi sosyal yapının karşılarına dikilmesi ihtimalidir
diye düşünüyorum..
 
Pandoranın kutusu bu nedenle açılmaz..
 
Ama illaki neler olmuş birde senin agzından dinleyelim dersen..
 
Hazarların ..
neden yahudiliği seçtiklerinden
sonra
 
Hazarların.. 
Bu avrupalıların kendi  kültürünün merkezi bildikleri dogu romayı
ve
hrisiyanlığı
nasıl 
kurtardıklarına ..
Avrupanın
şimdi atmaya veya yoksaymaya çalıştıkları..
avrupanın en kadim ulusu olan  
türklere.. aslında çok şey borçlu olduklarına  
değinmek gerekecektir..
 
şimdilik hoşcakal ..
 
SSS..Mekan
HAZARLAR (YAHUDİ T

2 Mart 2012 Cuma

HAZARLAR (YAHUDİ TÜRK İMPARATORLUGU)

MS.600'rin lerde başında,

İlk kez olarak
binlerce yıldır sessiz kalan Arab çöllerinde (Dini/islamiyet/ kaynaklı),
birikmiş bir güç boşalması.. bir "nova" meydana geldi.


Bu patlamanın güçlü dalgaları..
Kısa sürede..
Kuzeye dogru iki koldan
(1. Septe- Cebeli Tarık- bogazından..
2. Anadolu tariki ile kafkas lardan)
Yerleşik Uygarlıkların egemenlik hedefi olan


Akdeniz havzasını ,
Dolayısıyla Atalet safhasındaki
Yerleşiklerin
Diger büyük gücü'nü..
Yani
Dogu Roma İmparatorluğunu (Hiristiyanlıgı) sıkıştırmaya başladı..


Yerleşik dünyası,
Artık..
İstanbul ve Bagdat merkezli..
iki kutuplu dünyaya dönüşüyordu


Bu iki büyük gücün,
baglantısız pagan devlet ve topluluklara karşı olan
(Özellikle, steplerin hakimi türklere ,
rus, cermen, slav viking asıllı Kuzey Avrupa sakinlerine..)
politikaları aynı idi:


Ya kelimei şahadet getirip müslüman,
ya da vaftiz olup hiristiyan olunacak
ve
safların bu şekilde belirlenmesi için
baglantısız devlet ve topluluklar üzerinde her türlü baskı artırılarak yapılacaktı..
( Fetih,propoganda, marşal yardımı, tehdit, ikna vs.)


İskandinav Yarımadasını
boşaltıp Akdeniz karadeniz Hazar'a
akan
gemici kavimler (Vikingler)
ile
Çinden den Orta Asyadan
kopup gelen atlı okçu kavimlerin (türkler)
kuzey bozkırlarına sagnak gibi saçıldıkları
Dünyanın en hareketli olduğu bu dönemde..


Dünya halkları ,düz zemine dökülmüş civa gibi
bu iki ayrı kutup noktalarına dogru hareket ederken,


Ukraynadan Urallara kadar
Tüm kuzey steplerine
ve
Tüm kafkaslara hakim,
Asya ve Avrupa ticaret yollarını
Aynı zamanda
bu atlı ya da gemili hareket eden kavimlerin
( Kuzeyden gelen vikinglerin itil, dinyeper, dinyester ve don nehirleri üzerinden,
hazara ve karadenize çıkan su yollarını,/
dogudan batıya akan -peçenek, oguz,macar, bulgar ve kıpçak vb gibi-türk boylarının)
geçiş yollarını elinde tutan
ve
bu iki kutup gücü ile boy ölçüşebilecek bir güce sahip,
Göktürk'lerin yönetici klanı "Açina" lar tarafından yönetilen
"yerleşik" bir türk imparatorlugu daha vardı:


HAZAR İMPARATORLUGU...


Bu iki gücün ,
güçler dengesini kendi lehlerine çevirmenin anahtarı ise,
bu imparatorlugu kendi saflarına çekmekti..


Az çaba harcamadılar..
Araplar , işi kılıçla,
Dogu Roma ise, diplomasi ile Hazarların imana gelmesini saglamak istiyorlardı.


Diplomatik ilişkide İstanbul çok önde idi..


Hazarlar, 400 yıllık ömürleri boyunca, İstanbul ile hiç çatişmaya girmediler..
Başlangıçta yapılan "Pax Khazarica" anlaşmasına sadık kaldılar..


626 yılında..
İran ve baglaşığı ermeni ittifakına karşı ..
harekete geçen
Dogu Roma +Türk (Hazarlar ve Göktürkler)ittifakı
orduları kafkasyayı işgal ettiler..
bu savaşta..
Hazar Kaanı..
Dogu Roma İmparatoru Heraclius'un emrine..
Romalıların Ziebe(l) diye çagırdığı
Bir Hazar komutanının
komutasında..
40.000 süvarı gönderdi (440 larda Katalanyumda
700.000 kişilik ordusu olan Atillanın bile sadece
10.000 hun atlısına
sahip olduğu gözönüne alındığında;
kuşkusuz pürsilah disiplinli
40 bin Türk atlısı
O tarihe kadar..
Avrupanın
ve
Dogu Romanın gördüğü en büyük müttefik süvari gücü idi.)


bu savaşta Kuşatılan tflis şehrinin surları önünde ..
ilk kez Batı Göktürk
Kaanı T'ung Capgu (Tardu)oglu Böri-Şad (Kurt Beg),
Dogu Roma İmparatoru Heraclius
ve
Hazar Orduları komutanı Ziebe(l)
Kuşattıkları Tiflis Kentinin surları önünde
bir bayram havasında buluştular..


İmparator Heraclius.. Böri'yi kucaklayarak
başındaki tacı çıkarıp Börinin başına koyarken..
Eudocia dan dogan tek kızını da
Hazar Komutanı ile nikahlıyordu..


690larda
Ülkesinden kaçmak zorunda kalan iustinianos..
Hazarlara sıgındı.
Hazar Kaanının kızkardeşi ile evlendi.
705 te Hazar Kaanının nüfusu ile istanbula dönüp tahta geçti.
Eşi olan Hazar prensesi İstanbulda vaftiz olup, "Teodora" adını aldı.
Kocasının ölümünü müteakip,
yıllarca İmparatoriçe olarak Dogu Romayı yönetti,


Keza,
50 yıl sonra
V Kostantin Hazar Kaanının adı "Çiçek" olan kızıyla evlendi.
İstanbulda "eirene" adıyla vaftiz edilen, "Çiçek Khatun",
İstanbul'a gelin olarak gelirken,
çeyiz sandıgında getirdiği bir elbisesi,
Bizans sarayını hayranlıkla ayaga kaldırdı.
Elbise öyle hayranlık uyandırdıki,
erkeklerin törenlerde giydiği elbise olarak kabul edildi.
Adına "Çiçakyon" dediler..


Bu "Çiçek" hanımın ilk çocugu,
775 yılında "IV. Leon Khazaros" - yani Hazar Leon- adıyla tahta çıktı
halkını hazar selamı ile selamladı.
Her sabah kapısının önünde 2000 kişiden az olmayan hazar larda oluşan "hassa birliğini" denetleyip,
komutanları ile türkçe konuştu...


ama bu kadar manevi baskıya ragmen hazarlar slavlar gibi gidip vaftiz olmadılar..dinlerini değiştirmediler..
ta ki arap orduları kafkas geçitlerini zorlamaya başladı
740lara kadar..


görüldiğü gibi
Bu iki süper gücün baskısı karşısında,
İmparatorluk;
Ya müslümanlıgı seçerek Halifenın emrine,
Yahut hiristiyanlıgı seçerek dogu Roma imparatorunun emrine girecekti. Hazarlar..
Türk ırkının derinliklerinde yatan ve her zaman buldukları "üçüncü" bir yolu bulmakta gecikmediler..


Esas Amaçları olan
Kendi bagımsızlıklarını sürdürebilmenin
tek yolunun..
Ne hristiyanlık'ı nede Müslümanlık'ı Kabul etmemekten geçtiğini kavramışlardı..


Hazarlar, kendi gücüne dayanarak "üçüncü güç" olmaya kararlı idiler. Onlar tüm steplerin bagımsız ve tarafsız uluslarının önderi olmayı sürdürmek istiyorlardı.
(şimdiki cografyamızı ve bu cografyada bagımsız kalabilme mücadelemezi bununla kıyaslayabiliriz)


Ancak, ortada halli gerekli bir önemli sorun daha vardı..
Üçüncü kutup olmak için,
laik anlayışın sonucu toplum düzenlemesinde
siyasi bir etkisi olmayan türk -tengri inancının da bırakılması gerekiyordu..
Tengriciligi uyguladıkları sürece,
Gerek halifenin ve
gerekse Dogu Roma İmparatorunun sahip oldugu
"yasal" önderlikle bitişik olan
"ruhsal" önderlikten yoksun kalacaklardı.

Bu durumda,
kendilerine baskı yapan her iki dinden uzak,
ama her ikisininde temelini oluşturmuş,
her ikisince de kabul gören
ÜÇÜNCÜ bir tevhit dinini..
(YAHUDİLİĞİ) seçmekten daha mantıklı bir davranış düşünülebilirmi..?

Günümüz Müverrihleri;
Bu mantıgın,
olaylar olup bittikten sonra sonra geriye bakıp yapılan degerlendirmelerde çok kolay ve çok anlaşılabilir görünmesinin aldatıcı oldugunu söylerler..
ve
sonuçta derlerki;..
"Gerçekte, o çagda yahudi dinini kabul etmeyi düşünmek,
BİR DEHA ESERİ idi.."
.... .
Tevatür Odurki;
Hazar Kaganı,
günün türk modasına uyup,
artık geleneksel pagan (tengri) inanışı bırakıp
tek tanrılı dinlerden birine geçmek için
itil nehri üzerindeki
imparatorluk başkentindeki sarayına
dünyadaki üç tek tanrılı din uzmanlarını davet etmiş,
Huzurda yapılan karşılıklı tartışmaların sonucunda ,
son sözü alan yahudi hahamının
"Sn. Kaanım, şekilde de gördünüz gibi
birbirini tanımıyan müslüman ve hiristiyan temsilcilerinin
herikiside yahudiliği tanıyorlar..
musayı peygamber olarak kabul ediyorlar..
Biz ise her ikisini birden tanımayız
yani bu iki dinde bizden türemiştir
aslı varken kopyasına tibar etmeyiniz.."
sözünü akıllı bulan Hazar kaanı Yahudiliği seçmiştir..


Herzaman
bir "üçüncü yol"un olduğunun
unutulmaması temennisiyle..


Hoşcakalın dostlar..


Mekan



__._,_.___