21 Ocak 2012 Cumartesi

Komünist Sporu






Komünist Sporu – Nejad KUMBASAR


Gene Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrenim yıllarına dönelim.
Yıl 1976, Siyaset İdare Bölümünde son sınıftayım. Aklıma parlak bir fikir geldi. Mezun olmadan bir “Masa Tenisi Turnuvası” düzenleme fikri; ama nasıl olsun. Önce Öğretim Üyeleri ve Öğrenciler arasında olsun dedim. Her iki kesimin birincileri sonunda karşılaşır diye düşledim. Ancak Öğretim Görevlilerinden fazla spor meraklısı olmadığından, elde sadece öğrenci kesimi kaldı.
Bu seferde turnuva nasıl olsun da birinci son sınıftan çıksın diye planlar ve projeler geliştirdim. En kalabalık 1. ve 2 sınıfların birincileri belli olsun. Bunlar birbiri ile karşılaşsın teke düşsün düşüncesiyle bir anda canavar gibi oynayan nedeyse 800 kişilik 1 ve 2 sınıftan 1 kişi çıkacaktı. Böylece 3 ve 4 sınıflar rahat bir nefes alacaktık. Bundan sonra da bölüm birincileri belli olsun diye 3 İşletme bölümü 4 İşletme bölüm, 3 Maliye bölümü 4 Maliye bölümü, 3 Uluslararası bölümü 4 Uluslararası bölümü ve 3 Siyaset ve İdare bölümü, 4 Siyaset ve İdare bölümleri birincileri belli olunca; her bölüm sınıf birincileri birbirleri ile karşılaşacaktı. Ancak Rahmetli Hakan Yurdakuler buna itiraz etti. “ Abi sen bu turnuvayı düzenlediğine göre beni rahatça yenersin” dedi. Ben de “Hakan kardeş ben bunu kura ile tespit ettim. Bu kural değişmez” diye itirazını geçiştirdim.O da mecburen kabul etti. Katılanlardan 10.-TL sı topluyordum. Pinpon topu, ağ, raketler ve 3 adet kupa alacaktım.Sonuçta iş planladığım gibi gayet güzel gidiyordu. Camlara yapıştırdığım Masa Tenisi ilanlarım devamlı yırtılıyor, kopartılıyordu. Sonunda İdare ile konuşup panoya asılınca bu sorundan kurtuldum. Gel gör ki bir gün SBF Öğrenci Derneğinden olduğunu söyleyen benim üç mislim iki metre boyuna yakın bir arkadaş dernekten görevlendirildiğini söyleyerek, “sen dernekten izin aldın mı? Böyle sosyete sporlarını bu okulda oynatmayız” diye bana güzel bir posta attı. Ben önce anlamamazlıktan gelerek, katılacaksan ismini soyadını söylemesini istedim. O da “arkadaş sen hala anlamadın mı? herhalikarda bu okulda bu sosyete sporunu oynatmayız” diye diklendi!!! Resmen dayak yiyeceğim. Sen kaçıncı sınıftasın deyince 1.sınıfta olduğunu söyledi. Ben de “senin abinim nasıl benimle böyle konuşursun” dedim. ” Ayrıca bu spor zannettiğin gibi beyaz şort özel kıyafetlerle, sahada oynanan tenis raketiyle değil. Gayet mütevazidir. Spor salonu koridordaki masada oynayacağız. Bunun sosyete sporu ile ilgisi yok. Ayrıca bizde güreş nasıl milli sporsa, bu Masa Tenisi Çin’de Komünist sporudur.” demeyi aklıma getirince ve söyleyince, hem nerdeyse yiyeceğim dayaktan kurtulup, hem de okulda bir komünist spor düzenlediğimden nerdeyse tebriğine mashar oluyordum. ” Tamam ben arkadaşlara anlatırım.Kazanan bizlerden biri olsun” dilekleriyle yanımdan geldiği gibi ayrıldı. Sonuçta pratik bir buluşla son anda dayaktan kurtuldum. Abilik, üst sınıfta olmam beni kurtarmayacaktı. Komünist spor olduğunu ileri sürdüğüm masa tenisi beni kurtarmıştı.
Sonuçta bölüm birincileri belli oldu. Birinci ve ikinci sınıflar birincileri karşılaştı. Birinci sınıf birincisi kazandı. Bölüm birincileri belli oldu.Ne yaptıysam olmadı.Birinciliği alamadım.Okul üçüncüsü oldum.Kupa kütüphanemde hala durur.Her gördüğümde dayaktan beni kurtaran Komünist sporu olan Masa Tenisine şükrederim…
Nejad KUMBASAR SBF 1976 Siyaset ve İdare Bölümü Mezunu

__._,_.___

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder