15 Mart 2011 Salı

KONFERANS NOTLARI- "40.yılında Tanıklarıyla 12 MART"

saat 15.00 de başlayan söyleşi (12.3.2011)
5 saat sürdü..
salon  genç- yaşlı mülkiyelilerle  
Tıklım tıklım..
 
Mümtaz Soysal Hocam ..
Sanki derse girer gibi salona girdi..
yine
tıpkı 40 yıl öncesindeki gibi
sandalyeye (oturmadan) dayanarak 
dersine başladı..
soluksuz dinledik..
ardından 934 dogumlu
mülkiyenin diger bir dehası..
Tuncer Bulutay Hocam anlattı..
daha sonra.. 
zamanın devrimci ögrenci liderlerinden
Zafer Kutlu
ve oktay Etiman anlattı..

12 mart nedir..
türk demokrasisinde bir kırılma noktasımıdır..
yoksa sadece bir askeri darbemidir
iktidar anlayışı ve ideolojisini degiştirmedigine göre
sadece Anayasa degişilikligini gerçekleştirdigine göre.
bilinen siyasi anlamda bir darbe tanımına girmedigine göre
buna post modern darbemi diyecegiz..
 
61 Anayasası dedikleri gibi 
türk halkı için  gerçekten "bol" mu geliyordu..?
neden 12 marta gelindi..
Neden Önce Mülkiye
Neden önce Mülkiye dekanı  hedef alındı..
yoksa 61 Anayayasısının
24 anayasasından tepkiye neden olan farkı ne idi ..? 
TRT ve
Üniversite özerkligi..mi..
61 Anayayasına darbeyi hazırladı..?
gibi soruların cevapları verilmeye çalışıldı..
 
Anlayacagın
Mülkiye Mektebi ..
tasarımına kazındıgı..şekilde..
ve
herzaman oldugu gibi
150 yıldan buyana  
türk halkının yanında
demokratik hukuk savaşımına  devam ediyor..
 
 
keyfiyet arzolunur..

 
SSS..mekan

HATIRALAR -12 MART(2)

Ben de bir anımı naklediyorum...
12 Mart 1971
Caddeler bomboş, sabahın erken saatlerinde Tandoğan Meydanına doğru tırısa
kalkmış atlarda Süvari askerler görüyoruz caddelerde, yurdun penceresinden...
Tankların palet seslerini duyuyoruz...Pencereler zangırdıyor...

Sonraki günler...
Rahmetli Hüsamettin ve ben lazın pastahanesinin önünde duruyoruz. ‘’Boykot var’’ diyorlar.
Sınav için gelmişiz, şaşırıyoruz ‘’ne yapalım?’’ diye düşünüyoruz.
Muhtıra verilmiş, polis  ve asker teyakkuzda.
İri yarı bir polis geliyor yanımıza. Emir kesin ve sert
-Durmayın burada...
Hüsamettin gençliğinin verdiği cüretle
-Nerede duralım?
diye dikleniyor.
-Ben sana nerede duracağını gösteririm, diyen  polis Hüsamettin’in koluna giriyor
sürüklemeye çalışıyor.
O anda ben, kendi cılızlığıma bakmadan, polisin koluna asılıyor, bağırıyorum
-Bırak... Bırak onu...Bırak diyorum sana...
Polis bir an şaşırıyor.
Hüsamettin
-Sakin ol Kutlu, birşey yok
diyor.
O an manzaraya şahit olan bir astsubay iki  askerle koşarak yanımıza geliyor ve polis’e
-Bırak onu, o benim..
Hüsamettin’i polis’in elinden alıyor.
Ben ne olacağını bilmediğimden kahroluyorum...
Sonra evet sonra....
O astsubayla Hüsamettin bir cipe binip  uzaklaşıyorlar
Ara bir sokakta astsubay Hüsamettin’i jipten indiriyor
-Hadi aslanım sen hemen kaybol...Polise yakalanma...
Ben de Asla unutmayacağım....
O bizim askerimiz....  O Türk askeri...
Saygılar,
Kutlu

14 Mart 2011 Pazartesi

HATIRALAR -12 MART'a HAZIRLIK / BİRİNCİ YURT BASKINI / EMNİYETİN 7 KATI / ve SN. BAKAN

Yer... Siyasal Bilgiler Fakültesi Ögrenci  Dernegi Odası..
Tarih... Birinci Yurt Baskınından bir gün önce..
Saat..12'ye 5 kala..  
 
 
Erikson telefon zırlıyor..
sohbet halindeki sarkık bıyıklı ögrencilerden
telefona  yakın olanı ..
ahizeyi kaldırıyor..
alo diyor dinliyor sonra ahizeyi ..
yanındaki arkadaşına uzatarak
 
"Seni arıyorlar Oktay .."diyor.. 
--Alo..
Oktay etiman.. biz akademiden telefon ediyoruz
burada olaylar var hemen çık gel seni bekliyoruz..
-  Sen kimsin kardeşim..
Ben akademiden.. a....
durum kötü oktay hemen çık gel..  ... de buluşalım..
- Kimsin sen kardeşim.. ne istiyorsun..neden beni aradın..
-Sen istersen çık istersen çıkma.. yarın gelip seni oradan alacagız..
- Beni almak için tankla topla gelmeniz gerekir..

 
Genç ögrenci telefonu kapatırken..
merakla kendisine bakan arkadaşına..
- Polismiş İlhami... çok garip... bana taktılar.. nedense..
 
 
Ertesi gün.. 
 
 
Yer..Mülkiye yurdunun girişinde
motorları çalışı vaziyette park etmiş..
agzına kadar mülkiyeli ögrenci tıkılmış..
kapalı polis aracı..
 
Tarih......Birinci yurt baskının yapıldıgı sabah.. 
 Saat..12'ye (Mart'a )5 kala..
 
 
uzun saçlarından tutularak bohça gibi
atıldıgı
metal zeminden dogrulurken..
Kapalı polis aracının iki tarafındaki
oturmak için degil
yogurt kaseleri koymak için yapıldıgı besbebelli
daracık metal terekler
sanki
atlayışa giden
paraşüt timini
elamanları gibi
sıkışık tıkışık
seyrek sarkık bıyıklı
erkişi
mülkiye ögrencilerinin arasında 
Kamil Dedenin sol yanında
Onu gördü..
ögrencilerin şaşkınlıgı ve isyankar davranışlarının aksine..
O
herzamanki gibi çok sakin bir şekilde oturuyordu
 
Polis kapalı aracına  getirilirken..
polis telsizlerinden duydugu....
yüksek düzeyli oldugu belli olan bir
emniyet yetkilisinin
Sanki tüm ülkenin kurtuluşunun
bu genç ögrencinin tutuklanmasına baglıymış havasındaki
cıyak cıyak . 
sesiyle.
 
"Oktay Etiman'ı bulun bana.." 
 "Oktay Etimanı  bulun.."
anonsunu
hatırladı..
şimdi şurada
hiçbir panik endişe izi yaşımıyan sakin bir ifadeyle karşısında oturan
kıvırcık saçlı
Bu genç arkadaşımıydı..
koca türkiye cumhuriyetin emniyet güçlerinin tek hedefi
haline getirilen..?
 
Ne yapmıştıki..
Oktay Etiman..?..
 
 
 
Gün... Aynı gün..
 Yer... 60 a yakın  erkek mülkiye ögrencisinin  (ayakta)dolduruldugu.. 
"Saray" dedikleri..
Emniyet binasının 7 katının  umumi kenef kapısının önündeki  30 m2lik bir alan ..
Tarih 12'ye 5 kala..
 
Kurbanlık kınalı koç'un
sürüden koparıldıgı
gibi..
iki  sivil
Oktay'ı arkadaşlarının arasından söküp alıp karanlıklara götürüyorlar..
 
o gece
"Saray" dedikleri 
binanın  karanlık köşelerindeki
ıslak zeminli
karanlık bir odasında..
 
bir tahta sandalye..
üç kapkara
bir bembeyaz  gölge ..
 
voltaj degişikligi ile
sık sık zayıflayan
ışıklar
karanlış adamların
karanlık silüetlerini
karanlık ve korkunç gölgeler halinde duvarlara yansıtıyordu..
 
Gün..Ertesi gün..
Yer ..Saray dedikleri Emniyet binasının bilmem kaçıncı katındaki geniş bir oda..
        Odanın ortasında kocaman bir masa..
        Masanın ortasında bir isim levhası  
        Masanın koltogunda oturan kocamaan bir adam..
        Kocamaan Masanın ve Kocamaan adamın
        Sagında iki..
        Solunda iki...
        Olmak üzere..
        Ayakta duran..
        Gardrop kılıklı
        Toplam... 4 kocamaan adam..
 Saat..12'ye 5 kala..
 
 
Oktayı getiyorlar..
Tam masanın karşısında bırakıyorlar..
 
Kocamaan adam ..
Oktay'a gözlerine..gözlerini dikiyor..
 
Oktay... gözünü kaçırmıyor..
Oktay .. çifte su verilmiş sürmene bıçagı gibi..
Oktay .. Dimdik..  
 
Kocaman Adam
Birdenbire..
ayaga kalkıp..
 
"Sizin o sol kollarınızı g...üze.. sokacagız..."
 
diye ciyak ciyak bagırmaya başlıyor..
Kocamaan adam  küçülüyor..küçülüyor..
 
 
Bir ay sonra..
Yer...  Ankarada en eski mabushanenin havalandırması.. 
Saat..12' ye 5 kala..
 
 
genç ögrenci   çöktügü bir köşede..
tercüman gazetesini karıştıyor..
birden gazetenin baş sahifesinde
 
Devrimcilerin sol kollarını
"g...lerine sokacagız.." diyen
adamın.. kocamaan bir resmini görüyor..
 
Ve resmin altındaki
yazıyı hayretle okuyor..
 
İçişleri Bakanı.. Haldun Menteşeogllu..
 
Yer Mülkiyeliler Birligi çayhanesi..
Gün bir hafta önce..
saat ..12'yi çoktaan geçmiş..
 
 
Sigarasını kül tablasına bastırırken 
yorgun bir sesle..
 
"Adamı ben bir polis sanıyordum..
  Adam içişleri Bakanı imiş..
 "Devlet adamı"  olarak.
 Kamuoyuna tanıtılan insanların seviyesizligini orada ögrendim..
 
Ve
Bizim,  
Devleti ciddiye aldıgımızdan
daha fazla..
onlar bizi ciddiye aldılar..Mekan.."
 
"Evet..
 Haklısın..Oktay..
 Sanıyorum..
 12 Marta giden  yolun ilk taşlarının döşenmesinde
  Bu seviyesiz görevlilerin
  Seviyesizliklerinin
  Paranoyalarının
  ve 
  Korkularından  kaynaklanan vicdansızlıklarınında
  Rolü büyük olmuştur..
 
Ankara..12.3.2011..Mekan.