25 Ocak 2011 Salı

ANILAR VAPURU 6

Menekşenin,
O'nun hayatında,ayrı bir yeri vardı..
Daha ilkokulda iken,
Okul bahçesinde,kızlı erkekli iki gurup,karşı karşıya geçer,
Ortaya bir çizgi çizilir,
Ve beyaz mendillerini, karşılıklı sallayarak, atışmalar başlardı
" Menekşe,
  Mendilim yere düşe,
  Bizden size kim düşe "
 
O zamanlar,
her talebenin beyaz mendili vardı.
Anası,sabahleyin.siyah okul önlüğünü giydirir,
Beyaz,kolalı yakasını takar,
Tertemiz bir beyaz mendili de katlayıp önlük cebine yerleştirirdi.
Okul zili çaldığında,
Daha sınıfa girmeden,
Herkes,mendilini elinin üzerine kor.ve ileriye doğru uzatır.
Öğretmen gelip,tek tek kontrol ederdi.
 
Okulun hemen aşağısında,
Bodur,meşe çalılıklarının arasından inilen,
Patika bir yol'un sonunda,
Bir kaynak vardı.
Tertemiz,buz gibi bir su.
Yerden,fokurdayarak kaynar,
Küçücük bir gölet oluşturduktan sonra
aşağılara doğru,
çayır,çimen içerisinden akıp giderdi.
Okul çıkışı,
O,patika yoldan,koşturup,kaynağa ulaşır.
Yüzü koyun yere yatıp,
Elini kolunu hiç ıslatmaksızın,sadece ağzı ile.
Berrak,tertemiz su'dan ,
Kana kana içerdi...
 
Uzun bacaklı arıların,
Binbir desenli kelebeklerin uçuştuğu bu küçük kaynağın akıntısının etrafında,
Nergisler,sümbüller,su çiçekleri,menekşeler ve daha bir sürü kır çiçeği yetişir,
"O" ise,sadece,
Miniminnacık,incecik sapları ile,
Çalılıkların arasından,
Doğal,mis kokulu, "dağ menekşeleri"ni toplar,
Yaptığı demeti Annesine götürür,
Annesi onları,bir çay bardağının içine koyduğu suya yerleştirir.
Masanın üstüne bırakırdı.
Bardaktaki menekşeler,
Boynunu bükmeye başladığında
oradan alır,
Ders kitaplarının ve defterlerinin arasına kor kuruturdu...
 
 
Boğazı,kupkuru olmuştu.
Boşalmış,kadehine baktı.
Biraz önce kadının okşadığı yanağına dokundu.
Neler olduğunu anlamaya çalıştı.
Beynini boşaltmak için çıktığı şu gezide,
Beyni hakikaten durmuş olmalıydı ki,
hiçbir fikir üretemedi..
Çaresizliğin kıskacında, sinirlendi..
Biraz önce,kadının yaptığı gibi,
Elindeki bardağı,hışımla denize doğru fırlattı,
Büyük bir rahatlama ile,
Çarpma kapıdan içeriye girdi..
 
Doymuş,
Rahatlamış,insanlar ile dolu,uğultulu salonda,
Koyu,çakırkeyif sohbetler başlamış,
Arada,kahkahalar yükseliyor,
Küçük bar'ın önünde kümelenmiş gençler,
Birbirine sarılmış,
Orkestranın ritmik melodilerine uymuş,salınıyorlardı.
Bar'a yöneldi,
Hemen önünde danseden çiftin arkasında,O muhteşem sırt dekoltesini gördü.
Hiç tereddüt etmeksizin,
Alev alev yanan eli ile,
Kadının gamzeli belini tuttu,
Kendisine çevirdi,
Sanki bunu bekliyormuşcasına,bedenine yaslanan,
Menekşe kokulu,menekşe gözlü,gizemli kadın ile,
Yıllar öncesinin,
Unutulmaz melodilerini çalan,
Keman orkestrasının tellerinde,
Hiç konuşmaksızın,
Sadece bakışarak,
sıcak,uyumlu,
Tüy kadar yumuşak,
Kelebek kadar hafif,
romantik bir dans'a başladı..
 
" Besame,besame mucho,
  Como si fuera esta noche la ultima vey..."
 
" Öp beni,daha çok öp,
  Bu gece,son gecemizmiş gibi öp.."
 
 
 
Saner ( Tuncer ) Gürdil.
selam ve sevgilerim ile.
 
 
Devam edecek ,
Hepinize iyi,sağlıklı bir  pazar diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder