6 Mayıs 2010 Perşembe

Hıdırellez Üzerine

Hıdırellez beşbin yıllık gelenek 5-6 Mayıs



Baharın gelmesi, doğanın yeniden canlanması ve bolluk-bereket için yaklaşık 5 bin yıldır kutlandığı bilinen Hıdrellez geleneği, İbraniler aracılığıyla Suriye; Mısır üzerinden de eski Yunanistan’a, buradan da Anadolu’ya geçmiş.

İlkçağlardan beri Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan ve Doğu Akdeniz çevresindeki ülkelerde bahar veya yazın gelmesi nedeniyle çeşitli törenler yapılıyor.

Hıdırellez inanışının özelliklerini taşıyan ilk törenler M.Ö. 3 binin sonlarında Mezopotamya’da, Fırat ve Dicle nehirlerinin etrafına bolluk ve bereket getirmesi için Tommuz veya Dumuzi adı verilen tanrı adına yapılıyordu.

Anadolu’da Hıdrellez, yaygın inanışa göre, Hızır ile İlyas peygamberlerin bir araya geldiği günün anısına, 5-6 Mayıs’ta kutlanıyor.

Hıdrellez günü, eski Türklerdeki halk takvimine göre 6 Mayıs-8 Kasım (Hızır Günleri) tarihleri arasındaki yaz mevsiminin başlangıcı kabul ediliyor. Hıdrellez’in yaklaşması ile de çeşitli hazırlıklar yapılıyor. Hızır peygamberin eve uğramasını sağlamak için evler, ev eşyaları, mutfak eşyaları, kıyafetler temizleniyor. Hıdırellez günü kuzu veya oğlak kesilip, çeşitli yemekler hazırlanıyor. Bazı bölgelerde birgün öncesinden oruç tutularak karşılanan Hıdrellez gününde, “Hıdırlık” adı verilen mesire yerlerine gidilerek çeşitli eğlenceler düzenleniyor.


Hıdırellezsözü, insanlara iyilik yapmakla görevli,kutsal varlıklar olduğuna inanılan, Hızır ve İlyas adlarında iki arkadaşla ilgilidir.

Hızır-İlyas söylemi, halk arasında uzun yıllardır süren kullanımın sonucu yıpranmış ve r0;Hıdırellezr1;şeklini almıştır.

Yöresel söylentiye göre:Hızır da İlyas da insanları ve doğayı çok seven, iyilik yapmaktan paylaşmaktan ve paylaştırmaktan hoşlanan, yardımsever iki arkadaştır.

İlyas'ın herşeyi merak edip sormak gibi bir alışkanlığı vardır.Hızır ne zaman birşey yapsa İlyas hemen:r1;Neden yaptın, niye yaptın ?r1;türünden sorularla bunaltırmış onu.Hızır önceleri umursamamak istemişse de sonraları dayanamaz olmuş İlyas'ın bu meraklı ve sürekli sorularına.

Bir gün.r1;Bu böyle olmayacak,ya sen bana sorular sormaktan vazgeçeceksin ya da ayrı ayrı çalışacağızr1;demiş Hızır.Aralarında böyle bir sorunun çıkmasına üzülen İlyas,bir daha sorularıyla onu rahatsız etmeyeceğini söyleyip özür dilemiş.Ancak,huy bu ya, bir süre sonra sözünü unutup sormuş yine,r1;Bunu neden böyle yaptın?r1;diye. Hızır'ın tepkisi üzerine de yine söz vermek zorunda kalmış.Kalmış kalmasına ama birkaç gün ancak dayanabilmiş ve yine unutup sorular sormaya başlayınca ayrılmaya, yalnızca yılda bir gün, buluşmaya karar vermişler.Bu birbirini çok seven iki arkadaş.!

İşte r0;Hıdırellezr1; adı altında, her yıl Mayıs ayının altısında, yurdumuzun hemen her yöresinde, türlü etkinliklerle kutlanan günün söylentili öyküsü.

Merzifon ve yöresinde Hıdırellez ile ilgili geleneksel kutlamalar sırasında şunlar yapılır:

-Hıdırellez'in her yıl 5 Mayıs günü ikindiden sonra başladığına inanılır.

-5 Mayıs günü ikindiden sonra, genellikle kadınlar, Kümbet Hatun Türbesi'ni ziyarete giderler.Türlü dileklerde bulunup,mumlar yakıp,dua ederler.Dileklerini ,türbe çevresindeki küçük taşlarla ya da önceden hazırladıkları modelize şekilleri herhangi bir yere bırakarak yaparlar.

-5 Mayıs günü akşamı, gül dallarına paralar asılır.(Eskiden kese içine para dikilip gül dibine gömülürmüş.)ya da açık cüzdan bırakılır.Böylelikle bolluk ve berekete ulaşmak,varlıklı kişiler olmak düşlenir.Asılan paralar ya da cüzdanlar 6 Mayıs sabah erkenden geri toplanır.

-Evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir,gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.

-5 Mayıs akşamı evlenme çağına gelmiş kızlara bulaşık yıkattırılmaz.

-5 Mayıs günü (Nişanlılar arsında)oğlan evi,kız evine Hıdırellez Kurbanı, olarak süslenmiş bir koç gönderir.Bu kurban ertesi gün kesilerek birlikte yenir.Yemeğe çağırılanlar,çarşaf,havlu

yemeni ve gönüllerinden kopan armağanlar getirirler.Getirile n armağanlar ipler üzerinde sergilenir.

-Hıdırellez günü,erkenden kalkılıp kapılar açılır.Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır.Açılır ki eve bereket dolsun, genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın.

-Hıdırellez günü,bazıları sabah gün doğarken kırlara,bağlara,bahçelere çıkıp buralarda Hızır'ın ayak izlerine basarak bolluğa ulaşmayı düşler.

-Hıdırellez günü,doğa ve insan sevgisi çok önemlidir;çünkü Hızır ve İlyas,insanları ,doğayı, iyiliği ve cömertliği seven, bereketin simgesi olan, kutsallıklarına inanılan dinsel varlıklardır.

-Hıdırellez günü, hiçbir yeşil dalından koparılmaz.

-Hamur işleri,dolmalar, türlü yiyecekler hazırlanarakr1; NAZIRr1;adı verilen yerde, Merzifon-Samsun karayolunun yol kenarında, yiyip-içip eğlenilir.(Önceleri Hıdırellez kutlamaları, evlerde,herkesin kendi bağ ya da bahçesinde, daha kalabalık gruplar olarak da

Karamustafapaşa Köy'ü yakınlarındaki r0;Pehlivanr1; denilen yerde yapılırdı.)

-Merzifon'da sobalar, Hıdırellez'le birlikte kaldırılır.

-6 Mayıs günü ikindi zamanı Hıdırellezin bittiğine inanılır.Ancak eğlenceler hava kararıncaya değin sürer.

-r1;Hızır uğrasın! r0; dileği bolluk gelmesi anlamında kullanılır

BÜYÜK LAROUSSE GÖRE HIDIRELLEZ
HIDIRRELLEZ- a-(Hızır ve İlyas'ın adlarından)Folk. Hızır ve İlyas Peygamberlerin her yıl buluştuklarına,doğanın yeniden canlandığına inanılan ve halk takviminde yazın başlangıcı sayılan gün(6 Mayıs)Bu günde yapılan şenlik ve törenler.

ANSIKL.Söylentiye göre, Hızır ve ilyas Peygamberler, ölümsüzlük suyundan(Ab-ı Hayat)içmiş iki kardeş ya da dosttur.Her yılın 5 Mayıs'ın? 6 Mayıs'a bağlayan gecesi buluşup doğaya can vermek üzere sözleşmişlerdir.Hızır ak sakallı kırmızı papuçludur.Üzerinde çiçeklerden yapılmış bir cüpbesi vardır.Baharın müjdecisi sayılan Hızır,bitkilere can verir,darda kalanların yardımına koşar.Ayaklarının bastığı yere baharın bereketi yerleşir.

İlyas ise uzun boylu ve nur yüzlüdür.Elinde uzun bir değnek taşır,keçi derisinden yapılmış uzun bir gömlek giyer.O da suların,bir başka inanışa göre de hayvanların koruyucusudur. Gezindiği yerlerde hayvanların bereketi artar,sayıları çoğalır.

Anadolu'nun birçok yöresinde Hıdırellez gecesi dilenen dileklerin gerçekleşeceğine,hastaları n iyileşeceğine,uğursuzlukların sona ereceğine,sorunlara çözüm bulunacağına,kısmetlerin açılacağına ve bereketin artacağına ilişkin yaygınbir inanış vardır.Bu nedenle de 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kırmızı bir bez içine madeni paralar konarak gül dalına asılır.Böylece bereketinin artacağına para ertesi sabah erkenden yerinden alınıp cüzdana yerleştirilir ya da para kesesinin dibine dikilir.Ev sahibi olmak isteyenler, dört yol ağzına ya da bir gül dalının dibine, kibrit kutusu, hamur,çöp vb. şeylerle ev benzeri maketler yaparlar ve ertesi gün erkenden geri alırlar.

Evlenmek isteyen kızlar gelin maketi yapar ve gül dalına asarlarsa evlenecekleri kişiyi düşlerinde göreceklerine inanılır.Aynı amaçla tuzlu yiyecekler yiyip su içmeden yatmak gelenektendir.

Düşlerinde kendilerine altın tastan su verecek kişinin koca adayı olduğuna inanılır.

Evlenmekte gecikmiş olanlar o gece başlarının üzerinde kilit açtırırlar.

O yıl şansının açık olup olmadığını denemek için başvurulan uygulamar da vardır:

Anadolu'nun birçok yöresinde 5 Mayıs gecesi,kapının önüne süt dolu bir tas konulur,bu süt yoğurda dönüşürse evin bereketinin artacağına,evdekilerin şansının açılacağına inanılır.Yalnız, uğurun bozulmaması için kimsenin bu konuda birbirine soru sormaması gerekir.

Aynı amaçla,boyları eşit iki yeşil soğandan birine beyaz;diğerine siyah iplik bağlanır.Ertesi gün bakıldığında beyaz iplik bağlı olan daha çok büyümüşse o yılın uğurlu geçeceğine yok eğer siyah iplikli daha çok büyümüş ise yılın çileli geçeceğine inanılır.

Anadolu'nun hemen her yöresindeki yaygın bir uygulama da : 5 Mayıs akşamı su dolu bir çömlek içine genç kızların yüzük, küpe, toka vb. takılarını koyup gül dalının altına bırakmalarıdır. Ertesi gün anesinin ilki olan bir kız çocuğuna bu eşyalar tek tek aldırılır.Bu sırada maniler okunur okunan mani çömlekten takısı çıkan kızın kısmetidir.

Anadolu'nun bazı yörelerinde de Hıdırellez günü, kasım ayından mayıs ayına değin süren kış döneminin hesaplaşma günüdür.O gün hayvan sayımı yapılır, çobanın hesabı kesilir,yaz dönemi için yeniden anlaşmalar yapılır.

Anadolu'nun her yöresinde, Hıdırellez günü kırlara çıkıp çeşitli eğlenceler düzenlemek gelenektir.O gün kırlarda koşup oynayanların kışın güçlüklerinden kurtulacağına inanılır.Kırlardan toplanan kırk tür bitkiden kaynatılarak elde edilen suyun, tüm hastalıklara iyi geleceği inancı da yaygındır.

Osmanlılar zamanında, İstanbul'da tüm gün süren eğlencelerle kutlanan Hıdırellez, Anadolu'nun birçok yöresinde günümüzde de yaşatılır.Doğayla iç içe ve ona bağımlı olan kırsal yöre insanınca canlı bir biçimde yaşanılan bu gelenek,bir tür gündönümü şenliği niteliği taşır.


Nur Algan Esen.




Sevgili Nur,
Basin yayin mezunu, bizden epey sonraki nesilden
bir hanim arkadasimiz oyku yazma denemeleri yapardi.
Onun araciligiyla Kitapci dukkanina gidip geldigimiz bir Yayinci vardi
Ankara'da bir edebiyat dergisi cikarirdi.
Benim de bir kac siir ve oyku cevirimi yayinlamisti.
Bana bir gun cevirlmek uzere;" And Now Miquel"
adli bir cocuk- genclik kitabi verdi.
Cevirip, goturdum,o sirada bazi sorunlari vardi, kitabi, kursun baski
teknigiyle bastirdigindan redaksiyonu pek iyi olmamisti.
Yayimci, kitabin adini" Hadi Bakalim Mique"l koydu.
Oykusu gercek yasamdan alinmisti.
Orta Amerika'da Ispanyol asilli, besici bir ailenin oykusuydu.
Yazari fotografci/ ressamdi gaiba ?
Sanati icin o ailenin yaninda kalmis yasadiklarini yazmisti.
Miquel'in, bir dilegi vardi, yaz geldiginde buyuk erkeklerle
birlikte o da Sangre De Christo Daglarina yaylaga gitmeyi cok istiyordu.
Miquel'in bizim azizizimizdir diye tanittigi, aziz, cifcilere yardim eden
bir azizdi. Adi:Saint Ysidro! : Ysidro- Idris?
Her yil,, Ilk baharda, Mayis ayi baslarinda
bir gun Saint Ysidro gunu kutlaniyordu.
Aksamdan dilekler yaziliyor, ertesi gun toplu yemek yeniyor...
O yil Saint Ysidro gununde abisi askere gitmeyi dilediginden,
dagda Miquel'e ihitiyac duyulacagi icin, Miquel'in dilegi de
olmus, daga gidebilecegi haber verilmisti kendisine.
Dunya ne kadar kucuk degil mi?
Sevgilerimle,


Semra Toprak