17 Ocak 2009 Cumartesi

Faslı-Hazan ve Küçük Bir Eylül Anısı

23/12/2008

Faslı-Hazan ve Küçük Bir Eylül Anısı

Mülkiye'nin ikinci sınıfında idim. Eylül sınavları için gelmiş olmalıyım. Yurt çok kalabalık değil.

Karı koca Alman turist çift, (öğrenci) bizim yurtta kalıyorlar. Koca, erkekler tarafında, kız bizim tarafta ve benim odamda.

Eylül de Ankara'da, hava o zamanlar serin olurdu. Ben geceleri yatmak için giyinir, Alman kız soyunurdu.

O zaman bu yatma hazırlığı oldukça garip gelirdi bana.Çat pat ingilizce ile anlaşıyoruz. Benim İngilizcem anımsadığım kadarı ile daha iyi idi galiba.

Yurt boş ya, serde gençlik var. Bir gün banyodayım. Avazım çıktığı kadar, bağıra çağıra çocukken öğrendiğim bir şarkıyı söylüyorum.

"Kurumuş dallar sarı yapraklar

Ağaçlara veda eder,

Onları alır hırçın bir rüzgar,

Uzaklara sürükler.

Kurumuş dallar sarı yapraklar

Ne acıklı bir nasibiniz var

Sizin için mi şu dere çağlar (ağlar)

Ey zavallı yapraklar."

Bütün koridor sesimle çın çın çınlıyor. Banyodan çıkıyorum, odaya gidiyorum.

Alman kız gülüyor, "Biliyor musunuz?" diyor,

"Bu sizin söylediğiniz şarkı, Alman halk şarkısı"

"Hazan, hazan" derken çoktan unutmuş olduğum bu hatıram canlandı.

Kadim dostlarla sohbetin en güzel tarafı da bu galiba.

Sevgiler, selamlar,

Kutlu

FREE Animations for your email - by IncrediMail! Click Here!

1 yorum: